Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, yatırım, istihdam, üretim ve rekabet ortamını destekleyen vergi politikalarını güçlendirmeye devam edeceklerini, gelir dağılımındaki adaleti ve toplumsal refahı artıracak uygulamaları sürdüreceklerini bildirdi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen “Türkiye’de Vergi Reformu İhtiyacı ve Vergide Sadelik” başlıklı panel, MÜSİAD Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Vergi politikalarına yönelik güncel sorunlar ve çözümlerinin ele alındığı etkinliğe, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Rıza Bilgiç, İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası (İstanbul YMMO) Başkanı Vahap Adıyaman ile akademisyenler ve iş insanları katıldı.
Panelin açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Cantimur, daha sağlam bir kaynak olan vergi gelirlerinin artırılması ve vergi adaletinin sağlanması konusunda gerekli adımların atılmasının önemini vurguladı.
Üretim ile kalkınmanın devletin kalkınmasında en önemli yöntem olduğunu belirten Cantimur, üretim, ihracat ve istihdam başlıklarında devletin gerek maliye politikaları, gerek vergi politikaları açısından ciddi destekler sağladığını söyledi.
Ekonomide dengelemeyi, makro finansal istikrarı sağlayacak ekonomi politikalarını uyguladıklarını aktaran Cantimur, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceliklendirdiklerini ifade etti.
Cantimur, enflasyonu düşürmeyi ve fiyat istikrarını sağlamayı politikalarının merkezine aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Fiyat istikrarı reel sektöre sağlayabileceğimiz en büyük destektir. Çünkü fiyat istikrarı sağlamadan büyümeyi sağlamanız mümkün değil. Fiyat istikrarı sağlamadan enflasyonu düşürmeyi sağlamamız mümkün değil. Fiyat istikrarını sağlamadan yatırımları geliştirmek ve desteklemek elbette ki mümkün değil. Toplumumuzun tüm kesimi şunun farkında ki ücretler ve gelirler ne kadar artırılsa da enflasyon düşmedikçe, hayat pahalılığı devam edecektir. Önümüzdeki dönemde enflasyonda gerileme yaşandıkça vatandaşlarımızın alım gücünün de iyileştiğini hep birlikte göreceğiz. Bu süre zarfında, emekli, işçi ve memurları enflasyona karşı korumaya devam edeceğiz.”
“Çok güçlü bir yatırım teşvik sistemimiz var”
Abdullah Erdem Cantimur, uyguladıkları politikalar ile makro finansal istikrarın pekişeceğini öngördüklerini işaret ederek, risk priminin düştüğünü, kur dalgalanmalarının azaldığını ve yabancı yatırımcıların ilgisinin arttığını söyledi.
Üretim ve ihracat odaklı sürdürülebilir büyümek için reel sektörü desteklediklerini aktaran Cantimur, “Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’mızca belirlenen ve teknolojiyi seviyesi yüksek 281 ürün için çalışın. Teknolojiniz yoksa ortaklığa gidin, yatırım yapın. Biz her zaman sanayicimizin, üreticimizin bu konuda yanında olacağız. Çünkü çok güçlü bir yatırım teşvik sistemimiz var ve bu sistemi uygulayacağız.” diye konuştu.
Cantimur, Kamu Gözetim Kurumu sürdürülebilirlik standartlarını belirleme konusunda gerekli çalışmaları yaptığını belirterek, şirketlerle ilgili limitleri yakında açıklayacaklarını kaydetti.
Bütün çalışmaların oluşturdukları programlar çerçevesinde, bir takvime dayalı olarak uyumlu bir şekilde yürütüldüğünü ifade eden Cantimur, “Bu kapsamda yatırım, istihdam, üretim ve rekabet ortamını destekleyen vergi politikalarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Gelir dağılımındaki adaleti ve toplumsal refahı artıracak uygulamaları sürdürmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Kanunlar yazılırken görüşler alınmalı”
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı da ülkenin en vazgeçilmez gelir kaynağı olan, kamu gelirlerinin yüzde 90’ına yakınını oluşturan, kamu hizmetlerinin finansmanını sağlayan vergi konusunun teorisi ve uygulamasıyla birlikte analiz edilmesi gereken dinamik bir alan olduğunu söyledi.
Vergi mevzuatında yapılan değişiklerin, yeni düzenlemelerin yeni bir durum ortaya çıkardığından yeniden doğru bir şekilde yorumlanması gerektiğini ifade eden Asmalı, şöyle devam etti:
“Bu yorumlardan, ne kadar fazla konunun uzman kişiler ve muhatapları tarafından istişarelerle çözümler üretilirse o kadar verim alınacaktır. Akademisyenler, bürokratlar, teknokratlar, muhasebe meslek grupları, vergi denetim yetkisine haiz meslek grupları, yargı mensupları ve vergiyi bizzat ödeyen biz iş adamları yani mükelleflerden kanunlar yazılırken görüşler alınmalı. Bu görüşlerin, bir havuzda eritilerek sade ve anlaşılır kanunlar ortaya konulmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Vergi kanunları yasa koyucu tarafından teknokrat ve bürokratlarca kaleme alınarak meclise gelmeden önce, şu an burada olduğu gibi yerli ve çevrim içi ortamlarda buluşmaların ülke adına farklı pencereler açacağını düşünüyoruz.”
Vergi ödeyenler olarak, vergi konusunu teorik ve hukuki taraflarından ziyade, uygulamada ortaya çıkan problemler hususunda kendilerinin hatırı sayılı bilgiye ve tecrübeye sahip olduklarını dile getiren Asmalı, “Bugün burada çok isabetli bir ana tema belirlendi. Gerçekten de ne kadar anlattığımız değil, ne kadar anlaşıldığımız önemli. Vergi kanunlarımız da ne kadar sade, basit ve anlaşılır olursa uygulamada, hataların o kadar azalacağı kanaatindeyiz.” şeklinde konuştu.
Vergide sadelik çok yönlü ele alındı
Prof. Dr. Ersan Öz moderatörlüğünde yapılan “Türkiye’de Vergi Reformu İhtiyacı ve Vergide Sadelik” başlıklı panelde Prof. Dr. İsa Sağbaş “Basitlik ve Sadelik Prensipleri Özelinde Vergi Reformu İhtiyacına Akademik Bakış” konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Panelde, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı KDV-ÖTV Grup Müdürü Fatih Arkbaşı “Vergi Reformu İhtiyacına İdari Tespit ve Yaklaşımlar”, Vergi Denetim Kurulu Vergi Başmüfettişi Ali Yakup Sayan “Vergi Denetimi Penceresinden Vergi Reformu ihtiyacının Değerlendirilmesi”, Yeminli Mali Müşavir İsmail Hakki Güneş de “Özel Sektör Bakışıyla Vergi Reformu: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı sunum yaptı.